BMW 3 SERİSİ 50 YAŞINDA.

Yarım asırdır markanın öz değerlerini temsil eden BMW 3 Serisi, premium orta boy sınıfında gerçek sürüş keyfinin standartlarını belirledi. Yedi nesil boyunca tasarım, performans ve teknolojide yenilikçiliğin öncüsü oldu. Burada geçmişten geleceğe BMW 3 Serisi’nin gelişim tarihine bir yolculuğa çıkıyoruz.

Yıl 1975: “Jaws” (Denizin Dişleri) filmi sinema salonlarını dolduruyor ve dünya çapında gişe rekorları kırıyordu. Gençlerin İspanyol paça pantolonlar ve platform ayakkabılar giydiği bu dönemde mini etek hala modanın zirvesindeydi.

BMW 3 Serisi’nin ilk nesli, yükseltilmiş arka kısmı ve gövde boyunca uzanan belirgin karakter çizgisiyle öne çıkan kendine özgü profiliyle ün kazandı. Arkadan bakıldığında ise özellikle stop lambaları arasındaki bölüm belirli bir kesimin zevkine hitap ediyordu. Üretimin başlamasından sadece birkaç ay sonra, tasarımcılar arka kısma siyah plastik bir kaplama da ekledi.

BMW 3 Serisi’nin birinci nesli, tüm BMW modellerinde standart özellik haline gelecek bir yeniliği içeriyordu: Sürücüye dönük ön konsol.

Önde kısa aks dışı mesafe, Çift Böbrek Izgaraları, gövde boyunca uzanan karakter çizgisi, çeşitli modellerde bulunan ikiz farlar ve C sütununda yer alan Hofmeister kıvrımı gibi diğer tasarım detayları, sonraki nesillerde de öne çıkan stil özellikleri olarak varlığını sürdürdü.

1982: Telesekreterler, mikrodalga fırınlar ve video kayıt cihazları git gide yaygınlaşmaya başladı. İlk video oyunları başta Pac-Man olmak üzere geniş kitlelere ulaşırken, “Eye of the Tiger” müzik listelerinde zirveye yerleşti.

İki yıl sonra BMW 3 Serisi Cabrio ve ilk kez BMW M3 modeli de pazara sunuldu. 238 beygire varan güç sunan yüksek performanslı coupé modeli, BMW'nin Almanya Touring Otomobil Şampiyonası'na (DTM) katılmasını sağladı. BMW M3’ün tip onayına sahip bir model olarak motor sporları otoriteleri tarafından yarışlara katılması onaylandı.

Yolculuğuna BMW çalışanı Max Reisböck tarafından geliştirilen bir prototip olarak başlayan ilk touring modeli, 1987 yılında seriye eklendi. Ailesiyle tatile çıkmak isteyen Reisböck, notchback tasarıma sahip BMW 3 Serisi Sedan’ın bagajının bunun için yetersiz olduğunu fark etti. Karoser mühendisi olan Reisböck, C sütununu kesip arkaya kaydırarak BMW’nin sunduğu ilk station wagon modelini ortaya çıkardı.

Bu dönemde bol kot pantolonlar ve oduncu gömlekleri çok modaydı. New Kids on the Block , Backstreet Boys gibi grupların başarısı sayesinde “boy band” adı verilen erkek müzik grupları altın çağını yaşıyordu. Aileler artık bir modem aracılığıyla “çevrimiçi” olabiliyordu. Doksanlara hoş geldiniz!

BMW 3 Serisi Compact, seride tamamen yeni bir modeli temsil ediyordu. Bu yeni model, Mart 1994’te daha kompakt bir üç kapılı hatchback seçeneği olarak pazara sunuldu. Otomobilin ön kısmı diğer modellerden farklı olmasa da arka kısmı benzersiz bir tasarıma sahipti ve Coupé modelinden 22,5 cm daha kısaydı. BMW 3 Serisi Compact, pazara hızlı bir giriş yaparak büyük ilgi gördü ve Sedan ve Coupé modellerinin ardından en çok satan üçüncü model oldu.

BMW 3 Serisi'nin üçüncü nesli, Sedan, Coupé, Cabrio, Touring, Compact ve M3 (Sedan, Coupé veya Cabrio olarak) dahil olmak üzere bugüne kadarki en geniş gövde stili yelpazesine sahipti.

1997 yılında, gişe rekorları kıran “Titanic” filmi sinema tarihinde bir rekora imza attı. Piercing ve dövmeler bir anda yaygın hale gelirken, kısa mesajlar da günlük iletişimin vazgeçilmezi oldu. Hale-Bopp kuyruklu yıldızı, dünyanın dikkatini gökyüzüne çevirdi.

Dördüncü nesil BMW 3 Serisi, özellikle yan profiliyle BMW sedan tasarım öğelerine yeni bir yorum getirdi. Motor bölümü kapağı, yolcu bölümü ve bagaj arasında net ayrıma sahip üç kutu yapısındaki tasarım korundu. Ancak otomobilin “serasını” oluşturan ön, arka ve yan camlar, bunları ayıran sütunlar ve tavan yeniden tasarlandı.

Yandan bakıldığında, tavan profiline daha belirgin bir kavis verildi. Bu sayede arka koltuktaki yolcular için daha fazla tavan mesafesi sağlandı.

Yeni tasarım değişiklikleri başarı elde etti: Dördüncü nesil BMW 3 Serisi, 3.266.885 adet satışla tüm zamanların en çok satan BMW modeli oldu.

“Harry Potter ve Ateş Kadehi” 2005 yılının en yüksek hasılat yapan filmi oldu. Müzik listelerinde ise 50 Cent, Destiny’s Child ve Gwen Stefani zirvedeydi. YouTube'un başarı hikayesi de başladı.

BMW M3 Sedan, iki tasarımın birleşiminden ortaya çıktı: Coupé’nin ön tasarımını temel alan ön bölüm ile Sedan’dan alınan arka bölüm benzersiz bir şekilde birleşiyordu.

Beşinci nesil M3, hem yarış pis tlerinde hem de BMW M GmbH fabrikasında, pikap versiyonu da dahil olmak üzere test edildi! Ancak M3 pikap, türünün ilk örneği değildi; ikinci nesil BMW M3 pikap modeli, yaklaşık 26 yıl boyunca fabrika sahasında malzeme taşımak için kullanılmıştı.

“Game of Thrones” dünya genelinde ekranlardaki başarı serüvenine adım atarken, şarkıcı Adele altı Grammy Ödülü kazandı ve yönetmen Michel Hazanavicius, sessiz film dönemine saygı duruşu niteliğindeki “The Artist” filmini izleyicilerle buluşturdu.

Aynı dönemde BMW 3 Serisi elektriklendi! Motor yelpazesi ilk kez hybrid seçenekleri de içeriyordu (ActiveHybrid 3 ve ardından 330e iPerformance). Ayrıca tüm motorlar turboşarj özelliğine sahipti.

Bireysel tasarlama seçeneklerine daha fazla önem verildi. Zamanın ruhuna uygun olarak, müşterilere donanım özelliklerini daha geniş malzeme, renk ve kumaş seçenekleriyle kişiselleştirme özgürlüğü sunuldu. Daha önceden bilinen M Sport paketin yanı sıra artık üç farklı donanım daha sunuluyordu: Modern Line, Sport Line ve Luxury Line.

Coupé ve cabrio modellerinin ayrılıp yeni bir seri oluşturulması fikri, üçüncü nesil BMW 3 Serisi’nin tanıtıldığı 20 yıl öncesinde de tartışılan bir konuydu. Altıncı nesille birlikte bu fikir hayata geçirildi. Sedan, Touring ve Gran Turismo modelleri BMW 3 Serisi altında kalmaya devam ederken, Cabrio, Coupé ve yeni Gran Coupé modelleri BMW 4 Serisi adı altında ayrı bir model ailesi oluşturdu.

2018: Sesli asistanlar eller serbest arama imkanı sağlarken, streaming platformları eğlence alanında devrim yarattı ve 5G özelliği de tüm bunlar  için gerekli olan bağlantı hızını artırdı. 

BMW TwinPower Turbo teknolojisine sahip dört benzinli ve dört dizel motor, M Performance modelleri için güçlü altı silindirli motor seçenekleri, plug-in hybrid teknolojisi ve BMW akıllı dört çeker xDrive sistemiyle BMW 3 Serisi, sınıfının en çeşitli güç aktarma organı yelpazesini sunmayı  sürdürüyor.

Bağlantılı sürüş deneyiminin merkezinde yer alan BMW İşletim Sistemi 8.5, 2024'ten itibaren BMW 3 Serisi Sedan ve Touring modellerinde geliştirilmiş BMW iDrive sayesinde daha sezgisel bir kullanım sağlıyor.