BMW Art Car. Bu üç kelime, otomobil dünyasında ikon haline gelmiş modeller ile Andy Warhol ve Jeff Koons gibi dünyaca ünlü sanatçılar arasında bağlantı kuruyor. Alexander Calder'in öncü imzası olan, BMW Art Car koleksiyonunun birinci eserini 24-28 Eylül tarihleri arasında Contemporary İstanbul'da keşfedeceğiz.
02.09.2025
Sanat otomobili. “Art Car”. BMW’nin sanat eseri niteliğindeki otomobilleri. Yarış pistinde doğan bir vizyonun, sanatın sınırlarını yeniden tanımladığı yarım asırlık hikaye. BMW Group'un 1975 yılında başlattığı Art Cars projesi, otomotiv endüstrisinde benzersiz bir yaklaşımla sanat ve teknolojinin buluşma noktasında duruyor.
1975 yılında Alexander Calder'ın tasarladığı ilk BMW Art Car, Le Mans'ın efsanevi 24 saatlik yarışında piste çıktığında, sanat dünyasında yeni bir dönemin kapılarını araladı. BMW Group, bu öncü adımla birlikte sanatçılara otomobiller aracılığıyla kendilerini ifade etme fırsatı sunmaya başladı. Bu yaklaşım, sanat ve tasarım, teknoloji ve inovasyon, yarış ve mühendisliğin eşsiz bir sentezini ortaya çıkardı.
Bugüne kadar yaratılan yirmi BMW Art Car, son elli yılın sanat tarihinden geniş bir spektrumu sergiliyor. Calder'dan Lichtenstein'a, Warhol'dan Koons'a, Mahlangu'dan Mehretu'ya uzanan bu etkileyici koleksiyon, minimalizm, pop art, büyülü gerçekçilik, soyutlama, kavramsal sanat ve dijital sanat gibi farklı akımları bir araya getiriyor.
BMW Art Car koleksiyonu, aynı zamanda 50 yıllık sanatsal özgürlüğün ve vizyoner tasarımın kutlaması niteliği taşıyor. BMW Art Car World Tour sergi programıyla onurlandırılacak olan bu anlamlı yıldönümü beş kıtayı kapsayacak.
Alexander Calder'in öncü imzası olan, BMW Art Car koleksiyonunun birinci eserini 24-28 Eylül tarihleri arasında Rixos Tersane’de gerçekleştirilecek Contemporary Istanbul’un 20.Edisyonu’nda yakından inceleyebileceğiz.
BMW Art Car'ın Yarım Asırlık Yolculuğu.
İnsanlardan belirli bir BMW Art Car’ın adını vermeleri istendiğinde ise genellikle herkes Andy Warhol tarafından “Pop Art” stilinde tasarlanan BMW M1 modelini örnek veriyor. Ancak tek başına bu modele odaklanmak, 1975 yılından bu yana ünlü uluslararası sanatçılarla iş birliği içinde tasarlanan ve yaklaşık 20 adet BMW Art Car otomobilinden oluşan benzersiz ve geniş kapsamlı bir koleksiyonu ifade etmekte yetersiz kalıyor. Ünlü uluslararası sanatçılar tarafından tasarlanan özel BMW otomobillerinin listesi çok daha kabarık:
#1
ALEXANDER CALDER / BMW 3.0 CSL / 1975
1975 yılında Amerikalı heykeltıraş Alexander Calder tarafından tasarlanan BMW 3.0 CSL yarış otomobilinin günümüzde efsane haline gelmiş bir sanat koleksiyonuna öncülük edeceğini kim tahmin edebilirdi? BMW de dahil olmak üzere hiç kimse. Hervé Poulain’ın kendi inisiyatifiyle BMW ile iletişime geçtiği bu dönemde, BMW Group Kültürel Etkileşim Departmanı Başkanı Prof. Thomas Girst tarafından da dile getirildiği gibi BMW Art Car otomobilleri henüz Halka İlişkiler departmanının gündeminde değildi. Aslına bakarsanız Poulain, 93 numaralı BMW 3.0 CSL modelini 24 saatlik Le Mans yarışında kullandı. Her ne kadar yarışı tamamlayamasa da Calder tarafından tasarlanan bu renkli otomobil büyük ilgi uyandırmayı başardı. Böylece BMW Art Car otomobilleri için start verilmiş oldu.
#2
Frank Stella / BMW 3.0 CSL / 1976
Yalnızca bir yıl sonra, tıpkı Calder gibi Amerikalı bir sanatçı olan Frank Stella bayrağı devralarak yine Le Mans yarışında boy gösteren ve 21 numarayı taşıyan BMW 3.0 CSL modelini tasarladı. Motor yarışları hayranı olan Stella için BMW Art Car koleksiyonunda yer alacak ikinci otomobili tasarlamak büyük bir onur anlamına geliyordu. Sanatçı, ilhamını otomobilin teknik yönlerinden aldı. Sonuç, devasa bir grafik kağıdını andıran kareli çizgilerden oluşan bir tasarımdı. Tamamen siyah ve beyaz renklerden oluşan tasarım, bu yarış otomobilinin 750 beygir gücündeki muazzam motoruyla başlangıç çizgisindeki pek çok rakibinden, özellikle de daha renkli olanlardan sıyrıldığı anlamına geliyordu. Calder’ın tasarımında olduğu gibi, sanatçının çizimleri BMW’nin efsanevi boya ustası Walter Maurer tarafından gerçeğe dönüştürüldü.
#3
ROY LICHTENSTEIN / BMW 320i TURBO / 1977
Bir yıl sonra, yani 1977’de, yine bir Amerikalı tarafından tasarlanan üçüncü BMW Art Car karşımıza çıktı. Pop Art akımının temsilcisi Roy Lichtenstein, BMW 320i Turbo modelinin yan bölümlerinde akıp geçen bir manzara etkisi yaratan tasarımını, sanatında karakteristik bir yeri olan “Ben Day noktalarını” kullanarak oluşturdu. Elbette bu otomobil de sergi salonlarındaki yerini almadan önce motor sporlarında kendini kanıtlamak üzere tıpkı önceki modeller gibi Le Mans’ın zorlu etaplarına çıktı. Yarışa 50 numarayla başlayıp Hervé Poulain ve Marcel Mignot tarafından kullanılan otomobil, genel sıralamada 9. sırayı almasının yanı sıra kendi sınıfında birinciliğe ulaşmayı başardı.
#4
ANDY WARHOL / BMW M1 / 1979
BMW Art Car koleksiyonunun en bilinen parçası muhtemelen Andy Warhol tarafından bizzat boyanan BMW M1 modelidir. Başlı başına bir efsane niteliği taşıyan bu Bavyeralı spor otomobilin, yani BMW M1’in yarış versiyonu, tüm zamanların muhtemelen en ünlü Pop Art sanatçısı tarafından yapılan tasarım sayesinde tarihin en değerli otomobilleri arasındaki yerini aldı. Tıpkı selefleri gibi Warhol da bir otomobil sanatçısı olarak gerçekleştirdiği çalışması için herhangi bir ücret almadı. Ancak, Amerikalı sanatçı kendinden önceki meslektaşlarının aksine, tasarımını otomobil üzerine kendisi boyadı. Warhol, çalışmasını açıklamak için “Hızı görsel bir imaj olarak göstermeye çalıştım. Bir otomobil gerçekten hızla ilerlediğinde, tüm çizgiler ve renkler bulanıklaşır” sözlerini kullanmıştı. Yalnızca 28 dakika içinde otomobile altı kilogramdan fazla boya uygulayan Warhol, sözünü ettiği hızın bir örneğini sergilemiş oldu. Ortadan motorlu yarış otomobili ise ne kadar hızlı olduğunu ilk ve son kez piste çıktığı 1979 Le Mans yarışında kanıtladı. Genel sıralamada altıncı sırayı alarak hatırı sayılır bir başarıya imza attı. Yarışın ardından, renklerle bezenmiş bu otomobil emekli edilerek müzeye kaldırıldı.
#5
ERNST FUCHS / BMW 635 CSi / 1982
BMW Art Car koleksiyonunun en bilinen parçası muhtemelen Andy Warhol tarafından bizzat boyanan BMW M1 modelidir. Başlı başına bir efsane niteliği taşıyan bu Bavyeralı spor otomobilin, yani BMW M1’in yarış versiyonu, tüm zamanların muhtemelen en ünlü Pop Art sanatçısı tarafından yapılan tasarım sayesinde tarihin en değerli otomobilleri arasındaki yerini aldı. Tıpkı selefleri gibi Warhol da bir otomobil sanatçısı olarak gerçekleştirdiği çalışması için herhangi bir ücret almadı. Ancak, Amerikalı sanatçı kendinden önceki meslektaşlarının aksine, tasarımını otomobil üzerine kendisi boyadı. Warhol, çalışmasını açıklamak için “Hızı görsel bir imaj olarak göstermeye çalıştım. Bir otomobil gerçekten hızla ilerlediğinde, tüm çizgiler ve renkler bulanıklaşır” sözlerini kullanmıştı. Yalnızca 28 dakika içinde otomobile altı kilogramdan fazla boya uygulayan Warhol, sözünü ettiği hızın bir örneğini sergilemiş oldu. Ortadan motorlu yarış otomobili ise ne kadar hızlı olduğunu ilk ve son kez piste çıktığı 1979 Le Mans yarışında kanıtladı. Genel sıralamada altıncı sırayı alarak hatırı sayılır bir başarıya imza attı. Yarışın ardından, renklerle bezenmiş bu otomobil emekli edilerek müzeye kaldırıldı.
#6
ROBERT RAUSCHENBERG / BMW 635 CSi / 1986
BMW Art Car koleksiyonun 6 numaralı üyesi, yine Pop Art akımının öncülerinden Robert Rauschenberg tarafından tasarlandı. Tıpkı bir önceki otomobil gibi, bu BMW 635 CSi modeli de hiçbir zaman yarış pistine çıkmadı. Bununla birlikte, bu otomobil günümüze kadar trafiğe çıkan tek BMW Art Car oldu. Hem de sürücü koltuğunda Rauschenberg otururken. Otomobil sanatını diğer meslektaşlarının yardımıyla fotoğraf teknikleri kullanarak işleyen sanatçı, ardından çalışmasını folyolar ile BMW Coupé modelinin gövdesine sardı. Bu teknik, Rauschenberg’in stilinde tipik olarak görülebilen kolajlarla sonuçlandı. Rauschenberg, tasarladığı BMW 635 CSi ile sanat, doğa ve teknoloji dünyalarının birbiriyle nasıl bağlantılı olduğunu ortaya koydu.
#7
MICHAEL JAGAMARA NELSON / BMW M3 GROUP A / 1989
BMW Art Car koleksiyonun 6 numaralı üyesi, yine Pop Art akımının öncülerinden Robert Rauschenberg tarafından tasarlandı. Tıpkı bir önceki otomobil gibi, bu BMW 635 CSi modeli de hiçbir zaman yarış pistine çıkmadı. Bununla birlikte, bu otomobil günümüze kadar trafiğe çıkan tek BMW Art Car oldu. Hem de sürücü koltuğunda Rauschenberg otururken. Otomobil sanatını diğer meslektaşlarının yardımıyla fotoğraf teknikleri kullanarak işleyen sanatçı, ardından çalışmasını folyolar ile BMW Coupé modelinin gövdesine sardı. Bu teknik, Rauschenberg’in stilinde tipik olarak görülebilen kolajlarla sonuçlandı. Rauschenberg, tasarladığı BMW 635 CSi ile sanat, doğa ve teknoloji dünyalarının birbiriyle nasıl bağlantılı olduğunu ortaya koydu.
#8
KEN DONE / BMW M3 GROUP A / 1989
1989 yılında sekiz numaralı BMW Art Car’ı tasarlayan Ken Done, bu görevi gerçekleştiren ikinci Avustralyalı oldu. Tıpkı Jagamara Nelson’ın sanat otomobilinde olduğu gibi, tasarım Group A BMW M3 Touring modeli üzerinden şekillendi. Ancak Done tarafından tasarlanan sanat eseri, Jagamara Nelson’dan farklı olarak modern Avustralya’yı temsil ediyordu. Avustralya’daki sürüş kurallarının aksine direksiyonu sol tarafta bulunan otomobilin boyasını tanımlamak için en doğru kelime: “Renkli”. Done’ın amacı, tasarlayacağı BMW Art Car’da ülkesinin keyif veren yüzünü resmetmekti. Bunun bir sonucu olarak otomobilin üzerinde doğa, güneş ve plajların yanı sıra balıklara ve papağanlara yapılan çağrışımları da görmek mümkün. Aslına bakarsanız Done’un BMW M3 yorumunu tek bir kelime ile özetleyebiliriz: Pozitif. Tıpkı Jagamara Nelson’ın versiyonu gibi, Done’un BMW M3’ü de tamamen bir sanat eseri statüsüne geçmeden önce Avustralya pistlerinde yarıştı.
#9
MATAZO KAYAMA / BMW 535i / 1990
Dokuz numaralı BMW Art Car için tekrar bir seri üretim modeli kullanmanın zamanı gelmişti. BMW 535i, Asyalı bir sanatçı tarafından tasarlanan ilk sanat otomobili oldu. Japon sanatçı Matazo Kayama, BMW 5 Serisi’ni havalı fırça yardımıyla süsleyerek göz yormayan sadeliğiyle öne çıkan bir tasarıma imza attı. Özel bir folyo baskı işlemi kullanan sanatçı, otomobilin gövdesi üzerinde, bir nehir etrafında şekillenmiş stilize bir manzara görünümü yarattı. Çalışmasında kar kristallerini andıran bir görünüm sunmak istediğini söyleyen Kayama, ilham kaynağını başarıyla gerçekliğe aktarmış görünüyor.
#10
CÉSAR MANRIQUE / BMW 730i / 1990
César Manrique, resmi olmayan yıl dönümü için BMW’nin “Tekerlekler Üzerinde Sanat” projesine katkıda bulunma fırsatını elde etti. İspanyol avangart sanatçı, bu amaç için 1990 yılında bir BMW 7 Serisi otomobili tasarladı. Otomobile baktığınızda gövdeyi kaplayan parlak renkler ve soyut biçimler arasından doğaya ait çağrışımlar gözünüze çarpıyor olabilir çünkü Manrique, otomobili tasarlarken İspanya’daki Lanzarote adasının subtropik ikliminden ilham aldı. Tasarımda göze çarpan siyah renk, Kanarya Adaları’nın volkanik kayalarını, yeşil renk yağmur ormanlarını, kırmızı renk ise yaşamı simgeliyor. Manrique’nin bir otomobilde olmazsa olmaz olarak değerlendirdiği özelliklerden birini, yani yolcular için hızlı ulaşım imkanını da akıcı şekillerle simgelenmiş olarak görebilirsiniz.
#11
A.R. PENCK / BMW Z1 / 1991
Almanya’nın Dresden şehrinde doğmuş bir sanatçı olan A.R. Penck’in tasarladığı BMW modeli, yani BMW Z1, başlı başına nadir bir sanat eseri. Dikey yönde hareket eden kapılarıyla döneminde radikal anlamda yeni bir tasarım dilini simgeleyen BMW Z1, günümüzde de BMW otomotiv tarihçesinde bir mihenk taşı olarak yerini almaya devam ediyor. Penck’in BMW Art Car koleksiyonuna katkısı, bu Roadster modelinin lansmanından dört yıl sonra gerçekleşti. Mağara resimlerinden esinlenen sanatçı, soyut şekiller ve sembollerden oluşan bir tasarıma imza attı. Peki bu şekiller ne anlama geliyor? Bu konuda yorum size kalmış. Sanatçı, şekillerin deşifre edilmesi için hiçbir zaman ipucu vermedi. Bu durum, tam anlamıyla çok özel olan sanat eseri niteliğindeki bu spor otomobilin yaydığı çekiciliğin bir parçasını oluşturuyor.
#12
ESTHER MAHLANGU / BMW 525i / 1991
1991 yılına ait bu göz alıcı BMW 5 Serisi otomobil ile BMW Art Car koleksiyonu bir düzine üyeye kavuşmuş oldu. Daha da önemlisi, 1991’de BMW Art Car koleksiyonunda tasarımın başına ilk kez bir kadın geçti. Tasarımın Afrika kültürüne yaptığı gönderme ilk bakışta anlaşılabiliyor. Mahlangu, “Ndebele” adıyla bilinen deseni açıklarken bu figürlerin kabilelerin evlerini dekore ederken kullandıkları ve yalnızca kadınlar arasında, nesilden nesle aktarılan bir gelenek olduğunu söyledi. Güney Afrikalı sanatçının sanat otomobilleri koleksiyonu kapsamındaki çalışmasını tasarlaması bir haftasını aldı. On iki numaralı BMW Art Car, koleksiyonun kendinden önceki ve sonraki pek çok parçası gibi yalnızca sergilenmek üzere tasarlanan benzersiz bir sanat eseri.
#13
SANDRO CHIA / BMW M3 GTR / 1992
BMW M3 GTR modelinin bu yarış prototipi üzerinde çalışırken Sandro Chia’nın hayal gücünü tamamen serbest bıraktığını söyleyebiliriz. İtalyan sanatçı, bir BMW Art Car tasarlama isteğiyle BMW’nin kapısını çalan taraf olmuştu. Sonuç ise oldukça etkileyici: Bu sanat eseri otomobile bakan herkes, gövde üzerinde kullanılan açık gözlü yüz figürleri nedeniyle aslında otomobilin tüm açılardan kendilerini izlediğini hissediyor. Tasarımın yaratıcısı Chia, “Bir otomobil tüm bakışların hedefi olur. İnsanlar otomobillere yakından bakıyor; bu otomobil ise bakışları insanlara geri yansıtıyor,” diyor.
#14
DAVID HOCKNEY / BMW 850 CSi / 1995
Otomobil sanatçılarının yolculuğunda İtalya’dan sonraki durağımız İngiltere ve BMW’nin bu çok özel koleksiyonuna katkıda bulunan ünlü isimlerin arasına adını yazdıran İngiliz süperstar David Hockney. Bu BMW Art Car için sanatçının kapısını pek çok kez ısrarla çalan şirket, sonunda amacına ulaştı. Hockney tarafından tasarlanan BMW 850 CSi, Pop Art akımının temsilcisi ünlü sanatçının da açıkladığı gibi yalnızca gövde boyasından ibaret değil, uzun bir tasarım sürecinin ürünü. Tasarımında otomobili ters yüz etmeyi amaçlayan Hockney, bu sayede otomobilin yüzeyi altında yatan büyüleyici teknolojiyi gövde üzerinde dışavurumcu bir şekilde yansıtarak gün yüzüne çıkarmış oldu.
#15
JENNY HOLZER / BMW V12 LMR / 1999
Çıkış noktasının 24 saatlik Le Mans yarışında kullanılan BMW V12 LMR olduğunu düşündüğümüzde, Jenny Holzer tarafından tasarlanan bu eseri özetlemek için ilk etapta “Fast Art” terimini kullanabiliriz. Amerikalı sanatçı, eleştirel açıklamalarıyla ve düşünceyi harekete geçirmeye, yankılanmaya, kutuplaştırmaya yönelik ifadeleriyle tanınıyor. Holzer, kendine özgü tarzdaki bu tasarımında, beyaz renkteki yarış otomobili üzerine parlak krom harfler ve floresan folyo kullanarak bazı cümleler ekledi. Bu cümleler arasında “You are so complex you don’t respond to danger” (Öylesine karmaşıksın ki tehlikeye karşı tepki vermiyorsun) ifadesi de yer alıyor. Bu cümlenin ne anlama geldiğini düşünmeye başladınız mı? Eğer öyleyse, Holzer amacına ulaşmış demektir.
#16
OLAFUR ELIASSON / BMW H2R / 2007
Ólafur Eliasson’ın otomobil sanatı, BMW Art Car koleksiyonunun önceki üyelerinden önemli ölçüde farklılık gösteriyor. İzlanda kökenli Danimarkalı sanatçı tarafından gerçekleştirilen bu çalışma, kendinden önceki tüm BMW Art Car otomobillerinden radikal bir şekilde ayrılıyor. İlk bakışta devasa bir kozayı andıran objenin altında bir otomobil olduğunu bile fark edemiyorsunuz. Eliasson, sanatında doğa unsurlarına ve fiziksel olgulara yer vermesiyle tanınıyor. Kozanın altında hidrojenle çalışan bir yarış otomobili prototipinin yer alması bakımından, sanatçının bu eserinde de stilini yansıttığını söyleyebiliriz. Kozaya geri dönecek olursak, BMW H2R’ın yüzeyi küçük metal plakalarla kaplandı ve devasa bir buzhanede plakaların üzerine su püskürtüldü. Bu sayede otomobili kaplayan buzdan bir zırh elde edildi. Bu mobil nesne, Eliasson’un toplumun sürdürülebilirlik mücadelesi yaklaşımına uygun olarak hareketsiz bir olguya dönüştü.
#17
JEFF KOONS / BMW M3 GT2 / 2010
Dünya çapındaki sanatçılardan oluşan böylesi bir listede, Jeff Koons tarafından tasarlanan bir BMW Art Car’ın yer almaması düşünülemezdi. Pop Art akımının dönüşünü müjdeleyen bu çalışma ile BMW Art Car koleksiyonu bir kez daha kökenlerine döndü. Amerikalı sanatçı tarafından tasarlanan BMW M3 GT2, gövdede kullanılan her parça ile ne kadar hızlı olduğunu ifade ediyor. Parlak renkteki boyalar otomobil üzerinden uçup gidiyormuş gibi görünüyor. Güçle dolup taşan bu otomobil, hareketsiz haldeyken bile bir yerlerden atlamak üzereymiş izlenimi yaratıyor. Koons’un otomobili ile BMW Art Car koleksiyonunda yer alan önceki modeller arasındaki köprülerden biri de otomobilin 2010 yılında 24 saatlik Le Mans yarışına katılarak tüm izleyicilerin gönlünü fethetmesi oldu.
#18
CAO FEI / BMW M6 GT3 / 2016
Karşımızda multimedya sanatçısı Cao Fei tarafından tasarlanan bir BMW Art Car yer alıyor. Pek çok yarış otomobilinde tercih edilen bir malzeme olan karbondan esinlenen Çinli sanatçı, projesinin arka planı olarak bu malzemenin yapısını tercih etti. 18 numaralı BMW Art Car otomobilinin sunduğu etkiyi tamamıyla yaşamak için ilgili uygulamayı kullanmanız gerekiyor. Artırılmış gerçeklik sayesinde siyah yarış otomobili, üzerinde esen bir renk fırtınasının odağı haline geliyor. Cao’nun bu teknik sayesinde gerçek dünyayı dijital dünya ile birleştirdiğini söyleyebiliriz.
#19
JOHN BALDESSARI / BMW M6 GTLM / 2016
John Baldessari tarafından tasarlanan 2016 model BMW M6 GTLM, muhteşem BMW sanatının bir başka örneğini oluşturuyor. Bu dönemde, BMW Art Car koleksiyonunun hayranları, gözlerini alamayacakları yeni bir otomobil için altı yıl boyunca beklemek zorunda kaldılar. California kökenli sanatçı, stil özelliklerini minimal bir yapıda ancak geniş bir ölçekte kullanarak oldukça etkili bir tasarıma imza attı. Sürücü kapısına büyük harflerle yazılan “FAST” (Hızlı) ifadesi, otomobil hakkındaki tüm gerçekleri gözler önüne seriyor. Hız, BMW M6 GTLM gibi yarış otomobillerinin nihai amacını temsil ediyor. Sanatçı da bu konu hakkında yorum yaparken şu sözleri kullanıyor: “BMW Art Car, hayatımda tasarladığım en hızlı sanat eseri!”
#20
JULIE MEHRETU / BMW M HYBRID V8 / 2024
Son olarak; ilk BMW Art Car otomobilinin tasarlanmasından yaklaşık 50 yıl sonra 2024 yılında sunulan yirmi numaralı sanat otomobili BMW M Hybrid V8, Etiyopya doğumlu sanatçı Julie Mehretu tarafından tasarlandı. Elbette geleneğe sadık kalınarak bu spor otomobil dünya genelinde fuarlarda sergilenmeden önce, birinci sınıf bir yarış etkinliğinde başlangıç çizgisindeki yerini aldı. Bu etkinliklerin en büyüğü ve en ünlüsü 24 saatlik Le Mans yarışı. Dayanıklılık yarışları için özel olarak tasarlanan bu yarış otomobili, yaklaşık 640 bg güç üreten ve 4.0 litrelik bir V8 motorun yanı sıra bir elektrikli motordan oluşan hybrid sürüş sistemine sahip. Bu da BMW M Motorsporları'nın 2024 sezonunda FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’na dönüşünü müjdeliyordu.
Birleşimden bahsetmişken çok sayıda ödül kazanan sanatçı Mehretu da bir şeyleri bir araya getirmeye hiç yabancı değil. Sanatçı, izleyicileri çağdaş deneyim, sosyal davranış ve mekânın psikocoğrafyasının görsel bir ifadesiyle buluşturan alışılmadık bir resim ve çizim tarzına sahip. Mehretu, 2025 yılında gerçekleştirilen BMW Art Car Dünya Turu’nun yanı sıra BMW ile birlikte Afrika kıtasının çeşitli ülkelerinde genç kültür profesyonellerine yönelik bir dizi destek projesi olan “Translocal Media Workshop Series 2025”i de tasarlıyor.