Çerezleri kullanmamız için izninizi yönetme aracımız geçici olarak çevrimdışı. Bu nedenle, çerez kullanımına izin vermenizi gerektiren bazı işlevler eksik olabilir.
SÜRÜŞ DİNAMİKLERİNİN EN SAF FORMU.
Yeni BMW i4 M50 Salzburgring pistinde.
Bildiğiniz ve sevdiğiniz BMW sürüş keyfine yeni teknolojilerin eklendiğini düşünün. BMW i ve BMW tarafından üretilen tamamen elektrikli ilk spor otomobil ünvanına sahip Yeni BMW i4 M50 geliştirilirken, uzun mesafe konforuyla hassas ve üstün aksam özelliklerine odaklanıldı. Otomobili ve sürüş dinamiklerini Salzburgring pistinde test ettik.
17.06.2022
Saat sabah 07:00. Salzburgring pistinin orman örtüsüyle kaplı vadi yamaçlarından sis yükseliyor. Sıcaklık dokuz santigrat civarında seyrediyor. Saatlerdir yağan yağışın etkisiyle ıslanan pist, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte parlamaya başlıyor. Sürüş için pit alanındaki garajdan çıkış yapan Yeni BMW i4 M50’yi oldukça zorlayıcı koşullar bekliyor. Pilotumuz Charlie Martin ise tam olarak böyle zorlu yarış pistleri ve kendine meydan okuyan sürüş koşulları için yaşayan biri. Önüne çıkan meydan okumalara azim ve merakla yaklaşan bir yarış pilotu kendisi, haliyle BMW i ve BMW M tarafından piyasaya sunulan tamamen elektrikli ilk spor otomobilin sınırlarını zorlamaya dünden hazır.
ODAK: SÜRÜŞ DİNAMİKLERİ.
İngiliz profesyonel yarış pilotu, Yeni BMW i4 M50’nin geliştirme aşamasına öncülük eden proje yöneticisi David Ferrufino’dan otomobile dair son ipuçlarını ve talimatları alıyor. Teste tabi tutulacak özellikler arasında, “Sport Boost” modunun kalkıştan itibaren maksimum hızlanma potansiyeli sunan Kalkış Kontrolü fonksiyonu da yer alıyor. Tamamen elektrikli bu otomobilin kendi sınıfında maksimum dinamiklerin ve doğru konforun ideal bir birleşimini sunduğu görüşünde olan Ferrufino, otomobille ilgili olarak şunları söylüyor: “Yürüyen aksamı geliştirirken hassasiyete ve dengeye oldukça önem verdik, aynı zamanda otomobilin hem günlük kullanım hem de uzun mesafe yolculuklarında konforlu bir deneyim sunacağından emin olduk. BMW i4 M50’nin genleri, arzu ettiğiniz hiçbir şeyi geride bırakmadan daha da sportif bir his sunmak üzere şekillendi.”
Charlie Martin, pistin kilit noktalarına ve ideal yarış çizgisine ilişkin ilk izlenimlerini ısınma turu sırasında ediniyor. Ardından, yeşil ışıkların yanmasıyla beraber sürüş dinamiklerini, çekiş özelliklerini ve yol tutuşunu test edecek zorlu serüven başlıyor. Yağışın etkisiyle asfalt üzerinde kalan birkaç kuru nokta da kısa süre içinde kayboluyor. Testin büyük bölümü boyunca süren yağmur, hem otomobilin hem de pilotun karşısına çıkan zorlukların derecesini bir üst seviyeye taşıyor.
Ferrufino ve Martin, Yeni BMW i4 M50 geliştirilirken odaklanılan sürüş dinamiklerini test etmek için Salzburgring pistinin 5 farklı bölümünü kullanıyor.
VİDEOYU ŞİMDİ İZLEYİN.
“EMCO-KURVE” BÖLÜMÜ.
Ferrufino, “Çarpışma ile ilgili gereklilikler nedeniyle batarya muhafazasının sert bir yapıda olması gerekiyor” diyor ve devam ediyor: “Otomobilin sürüş dinamiklerini geliştirirken bunu avantajımıza çevirerek önde bir aks yükü alanı ve arkada bir aks destek donanımı kullanıp, bu aksları birbirine sıkıca bağladık. Bu şekilde, güç akışı batarya muhafazası ile ön akstan arka aksa hassas ve hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Sürücü, hamlelerine neredeyse anında yanıt veren, oldukça çevik bir sürüş deneyimi yaşıyor. Bunun sonucunda otomobil, sanki rayların üzerindeymiş gibi hareket ediyor.”
Charlie Martin, bu seviyedeki direksiyon hassasiyetinin, pit alanı çıkışında yer alan S biçimli keskin kıvrımın her aşamasında, özellikle de viraj giriş ve çıkışlarındaki yüksek sınır aralığında kayda değer sonuçlar verdiğine katılıyor. “Otomobilin, ıslak zemine rağmen virajın keskin bir kıvrıma girdiği bölümü bu kadar net bir şekilde alması beni oldukça etkiledi. BMW i4 M50, sürücü hamlelerine oldukça hassas şekilde yanıt veriyor. Direksiyon manevrasının süspansiyon hareketine ve asfalt üzerindeki lastik tepkisine aktarılması arasında da herhangi bir zaman kaybı yok. Ön aks etkileyici bir yol tutuşu sunarak otomobili savrulma olmadan istediğim pozisyona alabilmemi sağlıyor. Böylesine hassas bir direksiyon hakimiyeti, avantajlarını Emco kıvrımının başından itibaren açıkça ortaya koyuyor.”
“NOCKSTEIN” BÖLÜMÜ.
Ferrufino, güç aktarım elemanlarının sağladığı yüksek dinamiklerle bir araya gelen üstün çekiş potansiyelinin, kısa bir düzlüğün ardından karşılaşılan Nockstein virajını alan Yeni BMW i4 M50’nin sportif avantajlarını özellikle ortaya çıkardığını söylüyor.
Ferrufino'nun açıklamasını “Dengeleyicinin temel amacı, monte edildiği aksın yalpa direncini değiştirmek. Ön ve arka akslar arasındaki yalpa direncinin oranı, otomobilin dengesini ve özellikle de önden veya arkadan savrulma eğilimini etkileyen en önemli faktör” sözleriyle destekleyen Charlie Martin, Yeni BMW i4 M50’nin uzun virajlarda sunduğu olağanüstü çekiş kontrolünün altını çizerek sözlerine devam ediyor: “Nockstein virajında otomobilin dengesiyle istediğim gibi oynayabiliyorum. Virajda ilerlerken hızlanıyorsunuz ve böylelikle elektrikli motorun gücünü erken safhalardan itibaren kullanabiliyorsunuz. Lastiklerin yol tutuşu, virajdan çıkarken bana oldukça iyi bir hakimiyet hissi veriyor. Çekiş oldukça etkileyici, sanki manyetik bir yüzeyde hareket etmek gibi. Bu sayede, elektrikli motorun ürettiği gücü kullanırken ıslak zemin koşullarında dahi sürüş çizgimi tahmin edebiliyorum. Hem sınırları zorlayabiliyorum hem de virajdan çıkarken daha fazla hız alabiliyorum.”
“OSTSCHLEIFE” BÖLÜMÜ.
“Bir otomobilin Ostschleife yani “doğu kavisi” bölümünde gücünün tamamını ortaya koyabilmesi için, yağmur gibi harici faktörlerin yanı sıra eğimler ve bordürler gibi yola özgü engeller de dahil olmak üzere her türlü sürüş durumunda kontrole hazır olması gerekiyor” diyen Ferrufino, sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Hassas direksiyon hakimiyetinin yanı sıra, frenlemenin ardından vakit kaybetmeden hızlanmaya başlamak bu noktada çok önemli ve BMW i4 M50 bu olanakları tam anlamıyla sunabiliyor. Böylelikle sürücü, otomobilin hafifliğini geniş bir yelpazede deneyimleyebiliyor. Bu avantaj bir yandan günlük yaşamda konforlu ve sessiz bir sürüş deneyimi sunarken öte yandan otoyollarda tutkulu bir sürüşe veya tıpkı Salzburgring pistinde olduğu gibi hızlı tur zamanlarına olanak sağlıyor.”
Charlie Martin, yürüyen aksamın ve süspansiyonun şeklini koruyan yapısına özellikle vurgu yapıyor ve ekliyor: “Yürüyen aksama güvenebilmeniz için otomobilin pistin bu bölümünde mümkün olduğunca istikrarlı kalması, yalpalamaması veya yana yatmaması gerekiyor. Bu kararlılık ve kontrol, yüksek hızda geçilen uzun bir sol-sağ kombinasyonunun ardından gelen Ostschleife bölümüne girerken size direksiyon başında oldukça sağlam ve kesin bir his veriyor.”
“FAHRERLAGE” BÖLÜMÜ.
Yeni BMW i4’ün geliştirme aşamasındaki en zorlu nokta, yanmalı bir motora kıyasla fazladan 561 kilogramlık yük anlamına gelen batarya ağırlığını dengelemek oldu. Bu durumu ekip çalışması ile çözülebilecek heyecan verici bir fırsat olarak gören Ferrufino, “Bataryayı merkezi bir gövde öğesi olarak kullanmak gerçekten fark yaratıyor. Batarya muhafazasının sert yapısı, elektrikli sistemin ürettiği güç akışının hassas ve çevik bir şekilde aktarılabilmesini sağlıyor,’’ diyor.
Bu çeviklikten son derece memnun kalan Charlie Martin de deneyimini şu sözlerle aktarıyor: “Hızla yaklaşıp sert bir fren yaptıktan sonra birkaç vites küçültmeniz gereken Fahrerlager bölümü, pistin pilotlar üzerinde gerginlik yaratan zorlu bir bölümü. Burada otomobil kolayca çizgisinden çıkabilir ve bu yüzden kontrolünüzü kaybedebilirsiniz. Fakat BMW i4 M50 ile vites küçültme konusunda endişelenmem gerekmediğinden çizgime ve frene odaklanabiliyorum. Referans olarak kullanabileceğim yanmalı motor sesi olmadığı için algılarım tamamen direksiyona ve yürüyen aksamdan aldığım geri bildirime yoğunlaşıyor. Bunun sonucunda, otomobilin pozisyonuna daha fazla konsantre olabiliyorum ve viraja girerken maksimum hıza ulaşmak için mükemmel dengeyi bulabiliyorum. Pist üzerindeki hafiflik hissine ek olarak bu özelliğiyle de BMW i4 M50 beni bir kez daha etkilemeyi başardı diyebilirim.”
“SCHIKANE” BÖLÜMÜ.
Sol-sağ-sol kombinasyonu ile alınan Schikane bölümü, otomobilin ve sürücünün bir kez daha her şeyi ortaya koymasını zorunlu kılıyor. Ferrufino, bu bölüm hakkında şu sözleri kullanıyor: “BMW i4 M50’nin pek çok bileşeni, etkileyici sürüş dinamikleri yaratmak ve buna benzer meydan okumaların üstesinden sportif bir şekilde gelmek üzere tasarlandı.” Aslında bunu şu şekilde açıklayabiliriz. Yeni BMW i4 M50, diğer faktörlerin yanı sıra alçak bir ağırlık merkezi ve Adaptif M Sport Süspansiyon’un kullanıldığı bir çubuk donanımına sahip. Bu süspansiyon çubuğu, 3 Serisi’ne kıyasla %70 oranında artırılmış bir sertlik sunuyor. Revize edilen aks geometrisi sayesinde ön aks 26 mm, arka aks ise 12 mm daha geniş, ARB-X aktüatöre yakın tekerlek kayma sınırlayıcı 10 kat daha hızlı tork kontrolü sunuyor ve ek bastırma kuvveti sağlaması için arka kanat olarak Gurney kanatçığı kullanılıyor.
Schikane bölümü özelinde fark yaratan şeyin dar virajlarda yüksek hızlanma kapasitesi olduğunu söyleyen Charlie Martin, “Otomobil, ön aksta mükemmel yol tutuşunu korurken hassas yön değişikliklerinin üstesinden dört çeker bir modelden bekleyeceğim ustalıkla gelmeyi başarıyor. Schikane bölümündeyken dönüşler arasında minimum hızı koruyabilmek çok önemli. BMW i4 M50 ile ikinci ve üçüncü vitesler arasında durmadan geçiş yapmanıza gerek kalmıyor; istediğiniz her dakika anında hızlanma elde edebiliyorsunuz. Bu durum, içten yanmalı bir motora kıyasla sürücüye avantajlar sağlıyor. Bu tarz bir güç dağıtımının verdiği esnekliği de sadece deneyimleyerek hissedebilirsiniz,’’ diyor.
SÜRÜŞ KEYFİNİ PAYLAŞMAK.
Sabah 07:00'de başlayan test sürüşü, saatler 18:00 sularını gösterdiğinde sona ediyor. Yarış pisti, pit alanından yansıyan ışıkla birlikte yağmurun altında parıldarken, otomobil garajın korunaklı ortamına çekiliyor. Proje yöneticisi Ferrufino ise Charlie Martin’in sürüş ile ilgili izlenimlerini merak ve heyecanla dinliyor.
Ferrufino, kendisi için çok özel olan bu anı şu sözlerle anlatıyor: “Geliştirme süreçlerine 3-4 yıl ve hatta kimi zaman daha fazla süre ayırdığımız ürünlerimizle, kullanıcılarımıza ve bizi hayranlıkla takip eden kitlemize katkı sağlayan şeyler ortaya koymak, hem BMW hem de bir proje yöneticisi olarak benim için tarif edilemez bir mutluluk kaynağı. Yine bu test sürüşünü Charlie Martin gibi tutkulu bir yarış pilotu ile deneyimlemek ve ondan geri bildirimler almak da çok değerli.”
Charlie Martin“Sürüş keyfini tarif edebilirsiniz elbette ama bazen bunun için kelimelere ihtiyaç duymazsınız. Tek bir yüz ifadesi bile binlerce sözcükten fazlasını anlatabilir.”
Yarış pistinde son projektör ışıkları söndüğünde, Martin onu bekleyen bir sonraki etkinliğe, bir diğer yarışa ulaşmak üzere yola koyuluyor. Otomobile veda ederken Yeni BMW i4 M50’ye son kez bakan yarış pilotunun ifadesi aslında her şeyi anlatıyor. Sürüş keyfini tanımlayabilirsiniz ancak bazı zamanlar bunu yapmak için herhangi bir şey söylemenize gerek kalmaz. Tek bir yüz ifadesi bile binlerce sözcükten fazlasını anlatabilir.
* Yazar: Markus Löblein; Fotoğraflar: Yannick Wolff; Video: Yannick Wolff, Patrick Zander | Yazı için kaynak: https://www.bmw.com/en/performance/electric-sports-car-BMWi4-M50-driving-dynamic-test.html